News
Synopsis
Storyboard
Trailer
Director
Credits
Technical Info
Ödüller
Uluslararası Satış
Press
Photographs
Awards
Vizyon
Awards
BAL /BASINDAN

17/12/2009
'Bal' Altın Ayı için yarışacak
ERKAN AKTUĞ - Radikal

Semih Kaplanoğlu'nun yeni filmi 'Bal', Berlin Film Festivali'nin ana yarışma bölümüne kabul edildi. Filmin henüz bitmemiş kopyasıyla festivale kabul edildiğini hatırlatan Semih Kaplanoğlu, bundan sonraki süreçte maddi anlamda desteğe ihtiyacı olduğunu söylüyor

İSTANBUL - Semih Kaplanoğlu'nun 'Yumurta'yla başlayıp 'Süt'le devam ettiği Yusuf Üçlemesi'nin son filmi 'Bal', dünyanın en prestijli sinema etkinliklerinden Berlin Film Festivali'nin ana yarışma bölümüne kabul edildi. Böylece Kaplanoğlu, Yusuf üçlemesiyle dünyanın en prestijli üç festivalinde de boy göstermiş olacak. Üçlemenin ilk filmi Cannes Film Festivali'nin Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilmiş, ikinci film 'Süt' ise Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışmıştı.

Üçlemenin ilk iki filmini Ege'de çeken Kaplanoğlu, 'Bal' için Karadeniz'i, Türkiye'de kara kovan denilen doğal balın en iyi yetiştiği yerlerin başında gelen Rize Çamlıhemşin'i tercih etmiş. Kaplanoğlu, Çamlıhemşin'i tercih etme sebebini Radikal'e "Bolu'dan Toroslar'a Türkiye'nin pek çok yerinde mekân aradım ama hiçbiri Rize Çamlıhemşin'deki yoğunluğu ve güzelliği taşımıyordu, o yüzden burayı seçtim. Çocukluğa dair izler, doğayla içiçelik, bu coğrafyada çok var" demişti.

Küçük oyuncu Bora Altaş, Erdal Beşikçioğlu, Tülin Özen, Alev Uçarer, Ayşe Altay'ın rol aldığı 'Bal', 'Yumurta'da orta yaş, 'Süt'te ise gençliğini izlediğimiz Yusuf karakterinin çocukluğuna gidiyor. 7 yaşındaki Yusuf, ilkokula başlamış, okuma yazma öğrenmektedir. Babası Yakup, ürkütücü bir ormanın derinliklerinde, yüksek ağaçların üzerine kurulmuş el yapımı kovanlarda üretilen karakovan balcılığıyla uğraşmaktadır. Babasıyla sık sık gittiği orman, Yusuf için gizemli bir yerdir... Onun gözünde Yakup, ormandaki canavarın ininden balı alan bir savaşçı gibidir. Yusuf bir sabah gördüğü bir rüyayı babasına anlatır. Bu rüya ikisi arasında sonsuza dek kalacak bir sırdır. Aynı gün Yusuf sınıfın önünde öğretmenin verdiği okuma metnini okurken aniden kekelemeye başlar ve arkadaşlarının alay konusu olur. Yakup anlaşılmaz bir nedenle soyu hızla tükenen Kafkas arılarının peşinden uzak bir ormana gider. Yusuf tamamen susar. Yusuf'un bu hali çay tarlasında çalışan annesi Zehra'yı üzmektedir. Ne kadar uğraşsa da Yusuf'u konuşturamaz. Günler geçer Yakup'un gecikmesi Zehra'yı ve Yusuf'u tedirgin eder. Ertesi gün Sis Dağı şenliğinde de Yakup'a rastlayamazlar. Yoksa Yusuf'un gördüğü rüya gerçekleşmekte midir?

Bu yıl 11-21 Şubat tarihleri arasında 60'ıncı kez düzenlenecek Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı için yarışacağı açıklanan ilk yedi film ev hapsinde tutulan Roman Polanski'nin yönettiği yeni filmi 'The Ghost Writer', Benjamin Heisenberg'in yönettiği 'Der Rauber' Hint yapımı 'My Name Is Khan', 2006 yılında Altın Ayı'yı kazanan Jasmila Zbanic'in yeni filmi 'Na Putu' ve bir Almanya-İran ortak yapımı 'Shekarchi'. Festivalde Scorsese'nin Leonardo DiCaprio ile çektiği yeni filmi 'Shutter Island' da gösterilecek. (Kültür Sanat)

Semih Kaplanoğlu: Kültür Bakanlığı'na başvuracağım

Yönetmen Semih Kaplanoğlu, Radikal'e yaptığı açıklamada 'Bal'ın yapımında Kültür Bakanlığı desteği olmadığını hatırlatarak maddi anlamda zorluklar yaşadığını ve desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi:
"Arte-ZDF, Eurimages, NRW fonunun katkılarıyla ve benim 'Yumurta' ve 'Süt'ten kazandığım az bir birikimle son derece zor ekonomik ve coğrafi şartlarda çekilen 'Bal'ın Berlinale'ye seçilmesi benim için sürpriz oldu. Çünkü sesi ve kurgusu tamamlanmamış, renk çalışması yapılmamış, dijital bir kaset göndermiştim bir ay kadar önce. Kaseti gönderdikten iki gün sonra acil bir mesaj aldım, "Filminizden çok etkilendik ve 'Bal'ı Berlinale yarışmaya seçtik" diye. Bu durumda hemen çalışmaya koyulduk. Haftalardır yoğun bir şekilde Berlin'de ses, Münih Arri stüdyolarında renk çalışmaları yapıyoruz filmi yetiştirebilmek için. Hem filmin uluslararası düzeyde Berlinale sırasında tanıtımı hem de teknik anlamda en iyi sekilde bir ürün ortaya çıkarabilmek için ciddi manada desteğe ihtiyacımız var. Bu konuda Kültür Bakanlığı'na başvuracağız. Umuyoruz ki bakanlık bu konuda cömert davranır.
Bu arada sırası gelmişken 7 yaşındaki oyuncum Bora Altaş'a, hem oyunculuk yapan hem de tüm çekimler boyunca yanımdan ayrılmayan ve birçok zor sahnede bana asistanlik yapan Tülin Özen'e, senaryoya olağanüstü incelikli katkılarda bulunan Leyla İpekçi ile sanat yonetmeni Naz Erayda ve cefakar görüntü yönetmeni Barış Özbiçer'e ve unutmadan Çamlıhemşin prodüksiyon amirimiz cesur yürek dağcı Sinan Önen'e teşekkür ekmek istiyorum. 'Bal' hepimizin çocukluğundan izler taşıyor, öyle umuyorum ki filmi izleyen herkes bir kez daha çocukluğunun manevi dünyasına adım atacak..."

Copyright Kaplan Film Production © 2009